BAĞIMLILIĞIN YAŞAMA ETKİSİ
Bağımlılık, doğası gereği, bireyin tüm zamanını maddenin aranması, bulunması, kullanılması ve maddeden ayılma üstünde harcamasına sebep olur. Bu süreçte, aile ilişkileri ve yakın arkadaşlık ilişkileri zarar görmüştür. Tüm bu sosyal ilişkiler ikinci plana atılarak yerlerine bağımlı olunan madde ( alkol, esrar, internet, kumar) geçmiştir. Yani, bağımlılık bireyin sosyal ilişkilerini bozmuştur.
TERAPİNİN AMACI
Medikal tedavinin terapi ile desteklenmesi gereklidir. Çünkü, terapi bağımlılığın kabulünün sağlanması, bırakma motivasyonunu üst düzeyde tutma, bağımlılık maddesi olmadan yeni bir yaşamın oluşturulması ve maddeye geri dönüşü engellemede etkili bir yöntemdir. Tüm bu sayılan hedeflerin gerçekleştirilmesi adına psikodrama grupları bağımlılık tedavisinde en çok kullanılan terapi yöntemidir.
PSİKODRAMA TERAPİSİ
Bağımlı bireyde sosyal ilişkiler zarar gördüğü için yerinde bir “boşluk hissi” kalır. Psikodrama insanı yakın ilişkilerinden destek gören ve destek veren sosyal bir canlı olarak kabul eder. Psikodrama ile bağımlılığın tedavisi “İnsan grup içinde var olur.” gerçeğine uygun bir şekilde başlar. Aile ve arkadaş ilişkilerindeki kayıplar düzelene kadar psikodrama grupları o bireyin sosyal destek ünitesini oluşturur. Ayrıca, birey, psikodrama aracılığıyla sosyal ilişkilerini sahnede canlandırarak bu ilişkilerdeki aksaklıkları anlama ve bunları tamir etme fırsatını bulur. İlişkilerin tamiri ile tedavi süreci başlar. Böylece bağımlı birey maddeyi bırakmak için motivasyonunu üst düzeyde tutabilir. Bağımlı olduğu maddeden arınarak yeni bir hayat oluşturması için psikodrama gruplarından destek alır ve grup arkadaşlarına destek verir.
Psikodrama grupları aracılığı ile “bağımlı davranış alışkanlığı” değişmeye başlar. Adım adım bağımlı olunan maddeden arınmış yeni bir yaşam oluşturulur.