BAĞIMLILIK NEDİR?

Toplumun çoğunluğu hayatının bir döneminde kafein, sigara, alkol gibi psikoaktif bir madde dener. Fakat, “Bu kişi bağımlıdır.” denebilmesi için bireyin tüm vaktini o maddeyi temin etmek için, o maddeyi kullanmak için ya da onun etkisinden ayıkmak için harcıyor olması gerekir. Ayrıca bu bireyin hayatı kendisi gibi madde ile ilişki kuran bireylerden oluşmaya başlar.

BAĞIMLILIK NASIL GELİŞİR?

  • Bağımlı olunan madde kullanılmadığında bedende eksikliğine dair belirtiler (ellerde titreme, çarpıntı, tansiyonda yükselme, huzursuzluk, uykusuzluk, kaygı, sinirlilik, bulantı – kusma, ishal, gözde ve burunda akıntı, kas ve karın ağrısı) oluşur. Kullanıcıda bu belirtileri saklamak ister. En pratik çözümü maddeyi tekrar kullanmakta bulur. Kısacası kullanıcı maddeyi bırakmak istese de bırakamaz hale gelmiştir.
  • Bağımlı olan kişi o maddeden her zaman aldığı miktar kadar kullansa da artık bedeninde beklenilen etki oluşmamaya başlar. Bedende bir etki oluşturmak için daha fazlasına ihtiyaç duyar. Örneğin, alkol bağımlılığında aynı etkiyi yaşamak adına içilen alkol miktarı artık 3-5 bira değil 10-15 bira olmuştur. Kısacası kullanıcının aldığı madde miktarı giderek artar.

Sonuç olarak, bağımlılık gelişen kişi önce madde almadığında oluşan belirtileri saklamak adına daha sonra beklediği etki oluşmadığı için bağımlı olduğu maddeden daha fazla tüketmeye başlar. Daha uzun saatler boyunca ve artan miktarlarda madde tüketir. Kendisi farkına varmadan bağımlılık sinsice gelişir. Kullanıcı maddeyi alma isteğini durduramaz hale gelmiştir.

Neden bağımlı oluyoruz?

Beynimizde “ödül mekanizması” denen bir parça bulunur. Ödül mekanizmasını çalışır halde tutmak için insan kendi bedeni içinde psikoaktif hormonlar üretir. Psikoaktif hormonlar, yemekten zevk aldığımızda, cinsellikte doyum sırasında, bir sınavda başarılı olduğumuzda artarak ödül merkezimizi aktifleştirirler. Ayrıca tüm bağımlılık yapan ajanlar (alkol, madde, tiner- bali, kumar, telefon, internet, alışveriş yapmak…) ödül mekanizmasını aktifleştirirler.

Bağımlılığın Türleri

Kafein, nikotin, alkol, esrar, bonzai gibi sentetikler, kokain, eroin, morfin, Bali ve tiner gibi uçucu maddeler, ecstasy denen amfetamin içeren haplar, LSD denen halüsinojen haplar ödül merkezini aktifleştirirler. Günümüzde internet, telefon, bilgisayar, televizyon ve alışveriş yapmak gibi ödül merkezini aktifleştiren yeni bağımlılık alanları gelişmiştir. Davranışsal olarak bağımlılık yapan alışkanlıklar, kumar, iddia, at yarışları gibi şans oyunları da ödül merkezini aktifleştirirler. Bağımlılık türlerinden biri mevcut ise bir diğerinin de mevcut olma olasılığı yüksektir. Çünkü ‘bağımlılık’ o birey için temel olarak ‘dış dünya ile ilişki kurma’ şeklini oluşturur. Hatta sosyal ilişki kurma şeklini de belirler. Bağımlı ilişkiler diyebileceğimiz bir türü de mevcuttur. Böyle bakıldığında bağımlılık oldukça geniş bir alanı kapsar. Etkin bir tedavisi mümkündür. Ancak öncelikle bağımlılığın farkına varılması ve kabulü gereklidir.

BAĞIMLILIĞIN TEDAVİSİ

Bağımlılık şeker (diyabet) ve tansiyon (hipertansiyon) gibi kronik seyirli bir hastalıktır. Tedavisinde, aynı diyabet ve hipertansiyonda olduğu gibi yaşam tarzında da uzun süreli değişiklikler gerektirir. Bir defa bağımlılık oluştuğunda birey pasif kullanıcı ya da aktif kullanıcı olarak hayatını sürdürür. Yani, birey o günlerde bağımlı olduğu madde ya da alışkanlığı değiştirmiş olsa dahi tekrar dönme riski ömrü boyunca mevcuttur. Dolayısıyla, bu hastalık ile mücadele etmek için tıbbi yardıma ihtiyaç duyar. Bireyin bağımlı olduğunu anlaması ve kabulü, bu tıbbi desteği alması için önemlidir. Yeni bir hayat oluşturmak adına ve bağımlılığa geri dönüşü engellemek için medikal tedavinin bireysel ve grup terapileri ile desteklenmesi gereklidir.

Bkz. Psikodrama ve bağımlılık terapileri için buraya tıklayınız

Gelecek için kaygı duyup sıyrılmak isteyen 19-26 yaş aralığında olan ve “Hayatımdan ne bekliyorum? Hayatımdan ne istiyorum?” sorularına doğru bir cevap arayan herkese açıktır. Grup çalışması öncesinde bireysel görüşmeler ile çalışmaya uygunluk açısından değerlendirme yapılacaktır.

Geleceğe dair kaygı duygusundan sıyrılıp harekete geçmek isteyen 19-26 yaş aralığında olan herkese açık “Hayatımı İnşa Ediyorum” psikodrama grup çalışmalarımız başlıyor. Psikodramatist İnci hanım ile birlikte “Hayatımdan ne bekliyorum? Ne istiyorum?” sorularına cevap bulmanızda ve doğru adımlar ile hayatınıza geçirmenizde size destek olacak grup çalışması hazırladık. Hepinizi bekliyoruz.

Privacy Settings
We use cookies to enhance your experience while using our website. If you are using our Services via a browser you can restrict, block or remove cookies through your web browser settings. We also use content and scripts from third parties that may use tracking technologies. You can selectively provide your consent below to allow such third party embeds. For complete information about the cookies we use, data we collect and how we process them, please check our Privacy Policy
Youtube
Consent to display content from Youtube
Vimeo
Consent to display content from Vimeo
Google Maps
Consent to display content from Google